Suçlular | Konular

APO bir tarikat'a şeyh olsaydı

İnsanların hayatlarında en az bir kere de olsa kader anları vardır. Yuvarlak hesapla bu ergenlik, askerlik ve evlilik dönemlerinde önüne çıkıverir.

Bir karar vermek yol seçmek zorunda kalıveririz. Otobüsün farklı bir kapısından inmek ya da o sabah uyuyakalmak bizim kaderimizi tamamen değiştiriverir.

Ve bugün gündemimizde yer eden bir çok ünlü insan ya da geçmişteki büyük insanlar da bir zamanları çocuktular ve onlar da kader anları ile yüzleştiler.

Abdullah Öcal da tarihin en çekişmeli günlerinde kaderini belirledi. Yolunu seçti. Sol bir örgüte merhaba demek yerine bir cami avlusunda abdest alırken yolunu seçmiş olsaydı ne olurdu?

O yolunu seçerken bugünleri hayal bile edemezdi. Bir cami avlusundan içeri girip yolunu 40 arkadaşı ile Allah'a adasa idi nasıl olurdu?

Camilerde vaizlikle çıksa insanları hakka davet etse sonra kürt çocukların eğitimi için burslar bulsa onlar yurtlar yapsa, dershaneler kurdursa, özel okullar yaptırtta bugün Türkiyenin gündemi nasıl olurdu?

Binlerce insan APO nun sohbetleriyle hüngür hüngür ağlasa. Büyük bir eğitim seferliğine soyunsalar Ahmet Türkler, Osman Baydemirler, Leyla Zanalar ya Allah Bismillah deseler. Okumamış kız cocuklarımız olmasın deseler, çocuklar ellerinde taşlar panzehirlere taşlar atmak yerine ellerinde kuranı kerim cıvıl cıvıl okusalar nasıl olurdu?

Kader...

Ya da bir fabrikatör olsa idi. Güneydoğuda işsizlik sorununu kökten çözmek için yatırımlar yapsa nasıl olurdu?

Ama o dağa çıkmayı tercih etti. Belki önce askerden kaçtılar. Sonra inemediler şehre. Davoro gibi. O an bulundukları şartlar onları adım adım bugünlere hayal bile edemedikleri kaderlerine doğru sürükleyiverdi.


Konular