Suçlular | Konular

Sanığa alkış, gazetelere suç duyurusu!

Dün Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde, ilginç bir duruşma vardı. Duruşma mı desek, yoksa başka bir kelime ile mi olayı tanımlasak, bilemiyorum...
Çünkü, Erzurum Ağır Ceza Hakimi’nin tutukladığı, defalarca itiraz edilmesine rağmen, onlarca hakimin dosyasını inceleyip, tahliye edilmesini uygun bulmadığı bir sanık, dün Yargıtay’daki duruşma salonuna girerken, alkışlarla karşılanmış!..
Yıllarca avukatlık yaptım.. Bir o kadar da gazete sorumlu müdürlüğü görevimden dolayı hakim önüne çıktım.. Yazılarıma açılan davalardan dolayı sanık olarak duruşma salonlarında bulundum.
Bırakınız bir sanığın duruşma salonuna girerken alkış tutulmasını, mahkeme tahliye kararı verse bile, ondan sonra, sanığın annesi / babası / eşi / çocuğu kendini tutamayıp bir defa elini çırpsa, hakimin azarı ile karşılaştığını gördüm.
Yerel mahkemelerde bunlar olurken, Yargıtay’da ise işler tam tersine işliyor..
Çoğunluğunu YARSAV üyelerinin oluşturduğu izleyiciler,Yargıtay’daki duruşmada, sanığa alkış tutuyorlar.. Ve bu rezalet ile ilgili hiçbir işlem yapılmıyor.
Ya ne ile ilgili işlem yapılıyor?
Duruşma salonuna alkışlarla alınan sanığın avukatı Turgut Kazan’ın talebi üzerine, Vakit gazetesine suç duyurusu yapılıyor!
Olacağı buydu zaten..
Sanığa alkış..
Vakit gazetesine suç duyurusu!
Başka ne bekleyebiliriz ki?!..
İki haftadır tartışılan, malum kasetteki konuşanlarla ilgili soruşturma açılmamış ise.. Olay örtbas edilmeye çalışılıyor ise..
Vakit gazetesine, onun yanısıra 4 gazete ve bir de televizyona suç duyurusu yapılmayacak da, olayın aydınlığa çıkması mı beklenecek?..
Tabiî ki suç duyurusu ile basın susturulacak..
Bir terör örgütü üyesinin tahliyesi için yapılan illegal çalışmaların üstü örtülecek.. Bunun için de, gazetelere gözdağı verilecek!
Neydi o kaset? Neydi; gazetelerin içeriğini yayınlamaları sebebi ile yargılanması istenen kaset?..
Yargıtay 8.Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan’ın, bir başka Yargıtay üyesi ile yaptığı, “Cihaner’i kurtarma karşılığında Yargıtay Başkanlığı ödülü verileceği” muhabbeti..
Böyle bir konuşma yapılmış mıdır?
Böyle bir çalışma var mıdır?
Bir sanığın tahliye edilmesi için,Yargıtay içinde çalışma yapan üyeler var mıdır?
Sanığın avukatlığına soyunan hakimler, kimlerdir?
Bir terör örgütü yapılanmasının davasının, kanundaki hükümler dışına çıkılarak mahkemesinin değiştirilmesi için bir çaba var mıdır?
Tüm bunlar, Cumhuriyet gazetesinde yazıları yayınlanan bir Yargıtay üyesi tarafından itiraf mı edilmektedir..
Bu iddialar araştırılması gerekirken, gazetelere suç duyurusu yapılıyor..
Hem de Basın Konseyi üyesi bir avukatın isteği üzerine..
Basın Konseyi’nin üyesi, “Gazeteleri susturun. Sanığın tahliyesi için Yargıtay üyelerinin yaptıkları pazarlıklar yayınlanmasın.. Gerçekler ortaya çıkmasın” diyor..
11.Ceza Dairesi Başkanı da, “Gidin iki satır dilekçe yazın. Savcılığa verin. Biz; sizin, ilgisiz isteklerinizin aracısı olamayız” demiyor!..
Diyemiyor!
Suç duyurusunda bulunuyor!
Bir önceki duruşmada da, Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri için suç duyurusunda bulunmuşlardı..
Erzurum’da Ergenekon yapılanmasına bakan hakimler yargılansın..
Yargıtay’daki davada, terör örgütü üyesini tahliye ettirme girişimini itiraf eden Yargıtay üyesinin sözlerini deşifre eden gazeteler yargılansın..
Meydan, YARSAV’cılara kalsın..
Sincan Ağır Ceza Hakimi, kendi duruşmalarını bırakıp, terör örgütü üyesi olmakla suçlanan bir adamın duruşmasına gelerek, mahkemeye baskı uygulasın..
Yargıtay Savcısı, Yargıtay Tetkik Hakimi işi bıraksın, gelsin terör örgütü üyesi olmakla suçlanan sanığın davasını takip etsin..
Nedir tüm bunlar, söyler misiniz?
Kim güvenir böyle bir yargıya, kim güvenir böyle adalete?..
Sanıklara alkış tutulsun.. Gazeteler susturulsun!

Konular